18 Mayıs 2012 Cuma

Kalamar Candır

Hele ki terbiyesinde yumurta kullanılmamışsa...

Roka Balık


Yazının başında uzmanlık alanımın balığı kapsamadığını hatta 10 yıl balık yemesem " Söyle boğaza gidelim de balık yiyelim." demeyeceğimi söyleyebilirim. Zaten balıkçıya gidip çinekopmu yiyorsun diyenler olacaktır ama adamlar yensin diye koymuşlar mönülerine. Güzel mekan, güzel hizmet ortalama fiyatlar beni her zaman yazmaya itmiştir.


Bazı tabular vardır yıkılamayan, benle somon arasındaki gibi. Yemem arkadas, resmi cok cekici olabilir ama yemem yani. Bana hiç bir kuvvet yediremez. Aynı şeyi kız arkadaşım da düşündüğü için yemek sonunda tabakta olmayan tek şey kırmızı biber ve mısırlardı.


Gelen salata güzeldi ve sebzeler tazeydi. Ama ne salatası olursa olsun sünmüş kıvırcık yerine çatır çutur göbekten yana olduğumu söylemem lazım. Domateslerin soyulmuş olması önemli. Zeytinyağı kıvamında ve başarılı.


Günün şampiyonu karides güveç. Çok başarılı bir tereyağ ve bir o kadar lezzetli kaşar peyniri ile harmanlanmış na-jumbo karidesler mideye en hızlı inen çeşit oldu.


Günün kaybedeni patates kızartması. 2,5 senelik ilişkimizde yediğimiz yüzlerce mekanda masanın tek vazgeçilmezi olan resimde gördüğünüz haliyle hayatımda yediklerimin arasında en kötüsüydü diyebilirim. Yağı çekmiş  ve yumuşamış olarak gelmesine rağmen tüketilmesinde herhangi bir zorluk yaşanmadı. 


Dünyanın en pahalı deniz ürünlerini önüme serseler, midye ve kalamardan aldığım hazzı hiçbirisinden alamam. Yumurtasuz yapılmıs her kalamara can feda. Sosunda asitli muhtemelen soda tarzı birşey vardı. Renginden de anlaşılacağı üzere pul biberle de değişik bir varyasyona girmişler. Güzel de olmuş. Tatmin oldum :)

Fiyatlara gelince, mönüye bakmadık ama bunların toplamı 85 tl tuttu (Salata hariç bütün çeşitler -balık dahil- 1 porsiyon). Mekan da alkol vardı ancak yenilen yemeğin türünden (hızlı)  dolayı tercih etmedik. Benim suyum yarısına geldiği anda tekrar dolduruluyorsa o mekan saygı yönünden beni kazanır. Yemekleri de yenilebilir güzellikteyse burada bulunmayı hakediyordur.







View Larger Map

17 Mayıs 2012 Perşembe

Tat Köfte


Bir çocukluk geleneğidr aslında ailemiz için Tat Köfte. Amcamın inanılmaz köfte zevki, bizi de bugüne kadar bir köfte manyağına dönüştürdü. Tabii ki maydanozlu ev köfteleri yanında cacıkla benim için vazgeçilmez olsa da, alterntiflere de hayır demiyoruz. Tat köftenin değişik bir geçmişi ve içinden çıkan ustaların kendilerine rakip olma gibi bit gelenği var. Ama her zaman taklitler asıllarını yasatır. Yusufpaşa üst gecit civarındaki ugur dersanesinin arkasında kalan mekanda fiytalar ortalama lezzet üst noktalrda. Baharatsız köftenin bir numaralı adresi...





15 Mayıs 2012 Salı

Sandwich=Soğukçu

Farklı bir kültür soğukçular. Sabah işe giden insanların kahvaltısı yada gecenin bir vaktinde midesi kazınanların uğrak yeri. "Gel abi Tuzlu/Tatlı 2.5 Liraaa" diye başlayan sanat eseri. Altta ki foto da bulunan tezgahına bakınca "hepsini yerim ulann" dediğiniz bu mekanların sıcaklığı da bir başka oluyor.


He eğer yediğiniz bu zerafetin kalitesini gıda sağlığını merak edecekseniz bence hiç gitmeyin. Çünkü soğukçuların sıcaklığına ve dürüstlüğüne ters zaten bu durum. İstanbul'un en dürüst esnaf türleridir. Sadece malzemeden çalıyorlar bazen :) Genelde ünlü soğukçuların malzemelerinin çoğu coşkun, özlem gibi bilindik markalardan oluyor. Bu soğukçu dediğimiz olmazsa olmaz lezzet durakların en ünlüler kadıköy de iskeleye caddesinde ara sokaklarda oluyor.

Benim favorim zeytin ezmesi, beyaz peynir, taze kaşar, salam,sucuk,pastırma,domates, turşu. Gece geç saatte gittiyseniz atom olarak adlandıran fındık ezmesi,bal, nutella,kaymak karışımı iyi gelecektir ;)




Bağdatlı Ocakbaşı, Cezayirin Yeri



Şimdi en başta söyleyelim, bu öyle herhangi bir kebapçı değil, farklı bir tarzı var. Güngören merkezde kale center ın hemen arkasında bulunan "Bağdatlı Ocakbaşı, Cezayirin Yeri", özellikle fiyat performans skalasında İstanbul için 1 numaradır. Foto da görüneceği üzere, lavaş yerine pide arasında servis edilen kebaplar gayet doyurucu oluyor. Masa da dizili binbir çeşit baharat damak tadını tavan yaptırıyor. Günün her saati dolu olan bu mekanın 2 şubesi var benim bildiğim. İkisi de aynı lezzet, bir farkları yok.

Bu mekanın ayranı ve künefesi de çok güzel. Kebabın yanında mutlaka ayranlarını deneyin bayılacaksınız. Künefesi ise ortalamanın çok üstünde. Gerçi kebap ayran künefe üçlüsünden sonra yaşanacak 2 saat, büyük ihtimal uykulu geçecek ama değer. 

Gelelim fiyatlarına. Gerçekten çok ama çok ucuz. Geçen gün işten bir kaç arkadaş "ara öğün" niyetine gittik, 4 kebap 1 çiğ köfte, 4 ayran 2 künefe yedik 34 TL hesap geldi.

Kaloriniz bol olsun


Pazar Hayattır

Pazarların kapatılması gündemdeyken, beyaz tentelerin hayatımızdaki önemini farkında değiliz. Pazarlar ölünce hatırlanan sanatçılar gibi olmasın. 
PAZAR HAYATTIR.





Odabaşı Çiğ Börekçisi

Anne tarafımın Edirneli hatta dedemin de Tatar olmasından dolayı çiğ börek kültürümüz vardır Allah'a çok şükür. Ayrıyetten bu çiğ börek evlerde yapılırken arasına para konurdu. Paralı çiğ böreği bulanın en çabuk evlenileceğine inanırlardı. Meraklı kızlar da börekleri kaldırıp ışığa tutup paralıyı bulmaya çalışırlardı. Oturduğumuz mahalle yani Şehremini, Çapa, Fındıkzade tarafları da kozmopolit olmasına rağmen gözden kacmayacak kadar Tatar nüfusu barındırır. Senelerdir burada yaşayıpta Odabaşı Çiğbörekçisini bilmeyen insan sayısı bir elin parmaklarını gecmez. Salı pazarının içinde 4 masalı salaş bir börekçidir burası. Senelerdir el emeği ruhunu hamur acma makinasıyla öldürseler de lezzetten hiç birşey kaybetmediler.

Çiğ böreği yemenin bazı altın kuralları vardır ilk basta onlardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle 2-2 yenir. Yani "bana 5 çiğ börek ver usta" dememelisiniz. Çok dikkatli yemelisiniz içinde biriken su ve yag üstünüze akmamalı. Her çiğ börek için bir peçeteden fazlasını harcamamalısınız ki bu kadar ucuza size sunulan lezzetin mimarları bu işteki kar marjlarını düşürmesinler. Son kural da bu muhteşem lezzeti şahlandıran tek içececeğin ayran olması.

Ücretler de inanılmaz makuldur. Çiğ börek 1,25 TL Ayran 1 TL


14 Mayıs 2012 Pazartesi

Kabataş Seyyar


Kabataş'ta tramvaydan veya otobüsten inin ve sadece kokuya gidin. Kesinlikle pişman olmazsınız. Seyyar köfte her zaman tercihimdir. (Ev köftesinden sonra)


Soğandan korkmayın ama abartmayın. Unutmayın ki her zaman garnitür fazla koyuluyorsa etin tadını kapatmak içindir. Ette sakladıkları birşey olmasa garnitur fazla konmaz. Ayrıyetten eti kesinlikle soğutur. Bu da cok sevdiğimiz bir olay değildir. Googl map'e gerek yok heralde :)


Koşuyolu Köftecisi

Bir arkadaşımın önerisiyle duydum mekanın ismini. 2 senedir gitmek nasip olmamıştı. Çok meziyetler dökmek istemiyorum çünkü gidip yediğiniz zaman "Sen bosu bosuna yazmıssın, anlatırken yanından bile geçememişsin" diyeceğinizi iyi biliyorum. Google haritadan yerini işaretledim. Erdoğan abinin muhteşem köftelerinden tatmak istiyorsanız kendi deyimiyle haftada 15 saat çalıştığını unutmayın. 11:30 - 14:30 arası haftada 5 gün çalışıyor ve kendisine yettiğini söylüyor. Daha çok kazanmak için kıymayı dolapta bekleterek, dükkanını 8 - 10 saat çalıştırmıyor.

Mekana 4 masa sığmış. O da zorla yani. Erdoğan abi Rizeli ve yorgancı bir babanın oğlu. Doğma büyüme Koşuyolu çocuğu. Muhtardan sonra mahallenin en eskilerinden. Güzel sohbetiyle 1,5 köftelerin mideye inmesi uzun sürmüyor.

Foursquare Linki





Mezzaluna




Uzun bir aranın ardından yeni bir mekanla aranıza dönüyorum. Mezzaluna... İtalyan mutfağının bütün bireylerini içinde barındıran mekan, mükemmel pizzasıyla beni benden aldı. İtalya'da pizza yemiş ve beğenmemiş biri olarak şunu söylemek istiyorum. Amerikan pizzası bana her zaman daha yenilebilir geliyor. Ancak Mezzaluna bana İtalya ve Amerika arasında bir pizza getirince ve 26 senedir lahmacun fırınının önünde yaşamış birine pizzayı lahmacun inceliğinde getirdiği anda benim kalbimi kazandı.


Herkesin aksine ben pizzayı catal bıcakla yeme taraftarıyım. Yemeğin üzerindeki malzemelerin dökülmesinden ve sonra olları catalla yemekten nefret ediyorum. Kıssadan hisse size mekanı öneriyorum.

Yemekten önce getirilen zeytinyağı bana ve arkadaşıma ağır geldi. Ayrıca gayet ilgili ve kibar persoline tekrardan teşekkür ediyorum. (Capitol)